20.02.2020

NİSÂİYE’ye Giriş dersi -101


NİSÂİYE’ye Giriş dersi -101

 

Ben daha emekleme dönemimde İ.Ü. Fen-Edebiyat Genel Kütüphanede bütün sayıları mevcut olan "Cahiers du Cinéma" üzerinde emeklerdim; Pascal Bonitzer, Christian Metz, Lacan analizleriyle orada tanıştım; kimi kuramcıların sonradan film yaptıklarını gördüm. Pratiğimi de EN.Sup'te yaptım.

"Pratiğimi yaptım" derken, benim ailem beni Sinema okusun bâri diye Paris'e gönderecek kadar zengin değildi (genelde fakirler Felsefe okurdu, şimdi değişti tabii); @EcoleNormalSup 'te 'auteur'lerin davetli olduğu düzenli gösterilerde "Cahiers"nin sayfalarından önüme çıktılar @RuedUlm

Ama temelim Onat Kutlar'ın himâyesindeki Sıraselviler SinemaTek'inden zaten çok sağlamdı; Üstün Barışta (Boun) teori-ptatikle bizi sanki baştan yarattı -hakkı ödenemez- Reha Erdem ile Kutluğ Ataman GSL'den yapışık kardeş, hızlı, partili militanlardı: Teoriyle asla zaman kaybetmediler!

Sonradan Reha'yla ortak bir tutkumuz olduğunu öğrendim: @Arnomunster Ben Thomas Münster ve Bedrettin hayranıydım zaten @Ciph deki @ruedescartes seminerleri bizi toparladı, Kutluğ Ataman ise 2000’lere kadar görünmedi ortalıkta; performansları keşfetmiş haliyle. Ben @palette de asla!...

Tarih çalışacaktım; sinema semiolojisinden geliyor; Behaviorism ve Bilkent saçmalıklarından kaçıyordum, Verfremmdung kökenli Mimesis'ci biriyim diye sekterörün hedefindeydim; göçebe olmasam, Deleuze Derrida Lyotard Scherer Guy olmasa halim nice olurdu? 12 martlı İzzet Yasar gibi bunardım

Annanem derdi zaten, oğlum bunayınca geçmişi daha iyi hatırlıyorsun, anlamazdım tabii. Mesela Ece Ayhan da bunadı ama güzel bunadı: Cumhuriyet Meyhanesinden çıkarken bak derdi, şimdi burdan Orhan Veli geçecek, gene sarhoş, ve şurdaki çukura düşecek. Dedikleri aynen olurdu: Canlı canlı Tarih…

Neden sonra bi baktım, bir film geldi eve, Uygar Asam yapmış, izle dedi, Anita'yı okurdum. Klasik iç sıkıntısı intahar uzun metrajı, Çanakkaleye gidip Ece'nin mezarında bira içmeler, çok sıkıldım tabii. Yahu Ece öle mi anılır? Ecevit, Mülkiye Defterleri bile daha Ece'yi temsil edebilirdi!

Tc ye bi döndüm, herkes sanki metro turizm şöförü olmuş; bu yol ayık kafayla çekilmez abi misâli içiyor, bacılar dahil! Yahu içkiye ne hacet siz zaten Binbir Gece Masallarında yaşıyorsunuz burası cennet, tam kafa memleket: Adanalı İstanbula gelince, İstanbullu Adana'da inince sarhoş!

O zamanlar tabii büyük şehirler kürtler için bir cennet, doğal bir doğum kontrol aracı; memleketteki 6 çocuğu beslemek için yaban ellerde çalışma fikrini 1 kuşakta terk ettiler neyse ki; Büyükşehir geyliği diye yeni bişi doğdu, kürtler artık bekar, başlık parasız kürt siyasetine girdi!

Kadınlar da boşdurmadı tabii, mor çatı altında vucütlarının en gizli hazinelerinin farkına varınca ne ana ne koca ne baba ne devlet kaldı. Bütün Ukrayna ders vermeye hazırdı, gülleci kadından masaj; kıllı türk erkekleri fazla kilolarıyla bağımsızlık ve özgürlük şiârına kapıldılar!

Zamanında Atatürk'ün vali eşleri cumhuriyet balolarıyla başlattığı ve akâmete uğrayan süreç hızlandı; gün geçmiyordu ki Balo Sokakta spontan bir lez doğum günü seneyi devriyesi kutlanmasın, her yer bitmeyecek bir post-franco balosu gibiydi, çok eğlendik Büyükşehir Bld org sağol!

Sakil duran Bağdat caddesi bile Adana ile altın günü yarışına girdi; artık her yiğidin kalbinde bir sosyete güzeli vardı; kürtler iyice cıvımaya başlayınca Ahmet Kaya linçi yaşatıldı; oysa ki adamların tek derdi karılarının sauna namusuna helâl getirmemek; saygın iş adamları vekiller!

Cumhuriyet rejiminden "Mukaddessatiyet" (« Mukaddesiyet » ; uyduruk yerel ve milli Teokrasi) rejimine geçişi "Türkiye Genel Nisâiye Tarihi" adlı şiiri okumadan anlamak imkânsızdır (Kubilay çık dışarı artık!); Ece Ayhan'ın "Cumhuriyette Kadın Dolaşımı" adlı Mülkiye eserinden sonraki temel referans!

Alnınızı kaşıyarak bi düşünün otobiyografik tarihimizi; illâ vardır bir öksüze (babasının siz olduğunuz yetime), bir bekar anneye yaptığınız bir fenâlık; olmadı doğuda askerlik yapmışınızdır; işte başınıza gelenler hep o Nisâiye Koğuşu'nda tek başına merdivenaltı kürtajında yatar!

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder