Ad Tellum
Kendine Ait
Olmayan bir Amacı Başarmak …
Dünya mı Bizim,
Biz mi Dünyanın Yasını Tutacak ?
Su İçtiğimiz Kaba
Pislemek
Tuz tartışmanının
Umut Özen'in "yazı ve koku" psikanalitik ithamıyla başladığını
belirtmek isterim. Uzun zamandır biyolojik yapımız ve üretici sembolik
praksisimizin dünya-için’liği (içkinlik) & zamanın korunması, geri alınması
-uzamın işgali, dünyada ikâmet fikirlerini sentezlemekteyim...
-“İkna ediciliği pek
fena. Diyebiliriz ki birine; Emeğini (Arbeit)
hiç ediyorsun yaşamak için ölümüne. Mübadelecisin! Kendine çalışacak yerde
Mübadele devam etsin diye varsın bu şartlarda. Metasın sen! Çalışma-Saatinden (Emek-Gücü-Zaman)
başka nesin ki…” (Umut Özen)
Ruh okşamak için
değil ilim için burdayız: Derrida'nın "Marx'ın Hayaletleri"&
ardından eleştirilere cevap olarak yazdığı "Marx & Mahdumları"
(ikisi de benim çeviri tezgahımın ürünüdür, Ayrıntı y.): ikisinde de ısrarlı ve
yepyeni konu budur: "Değişim değeri, kullanım değerini önceler"
!
-« İkisini de
okudum. Mahdumları yarıda bıraktım; bunu neden yaptığımı iyice br düşünmem
lazım. “Değişim değeri,kullanım değerini öncele” kısmını yeniden incelemem
lazım çünkü Grundrisse’yi doğru düzgün yeni çalışıyorum. Mübarek çok kalın
kitap; Daha Sermaye bölümünü bitiremedim. » (Umut Özen)
Yerkürenin
retentionnel (geri-tutucu/ geriye yönelik bireşim) saati ile medeniyet
çevrelerinin tutuculuğu ve SALT-yasanın keyfi düzenliliği ile bir tür yeniden
üretilebilirlik ile yarattığımız sunî vahâlarda dünyayı öngörülebilir kıldık
mağaraya yansıyan duvar hayallerinde (Platon).
Avcılık ile doğayı
durdurma & söz verme (yasa) pratiklerimizin içkin bağını 1980'den bir
şiirimle[1] keşfetmiştim. Sanat
adına ‘Sepileme'den İsmet Doğan “Görünürün Yapıçözümü” metnimde bolca söz
etmiştim. Ad tellum: Yay Ok gerilim hedef, vurma, sabitleme. Herakleitos fragmanı
ok/ yay hedef: ölüm.
Meşhur Derrida'nın
Rousseau okuması: "Teklikeli bir ikâme.." Oysa o tehlike arızi &
önlenebilir değil, türün içkin özelliği. Frankfurt Okulu & Yabancılaşma
Eleştirisinin, ve de Althusser'e göre "Genç Hegel & genç Marx'ın"
silinme sebebi! Marx önce « metaların fetişizmi » geç keşfiyle &
ve manifesto’daki « hayaletler »le deontolojize...
Samuel Buttler'in
Deleuze & Scherer tarafından vurgulanan önemi:İnsan emeği denilen şeyin (köleleştirilmesi)
insan-insan çelişkisi gibi görünmesi (Marksizm) ardında tekno-sferin idealite
virtuellerinin olup olmadığı: Özerk özne, oyun kurucu sahiden bizim
antro-merkezciliğimizin göremediği şeyse...
[Doğanın/ Providence (İnayet) gizli emellerinden
biri de kendi ihtiyaçlarımızı giderme dürtümüzün kendimizin conatus'u
(perservere
in esse -Spinoza) olduğu yanılsamasını (arzu, desir ile) bizde uyandırması: Virüs üreyerek-çoğalarak orgazm
oluyor ve beslenmiyor bile şu an. Amacı ne ? Ad tellum? Bkz. Samuel
Buttler]
Hasard and necessity öyle güzel kombinler yapıyor ki adına Sanat
diyoruz; Doğada hep Tanrı eli görme alışkanlığımız yüzünden onu sıkıcı bir
mükemmel dairesel dönüş olmaktan alıkoyan eliptik konvülsiyonun girdabına da
"Maalström Stili, Bilinç Akımı" diyoruz Edebiyatta: Yazarı kim?
1848 Devrimi
sanattaki ifadesini I’Art pour I’Art
olarak bulur. Önemi toplumsal değerlere yönelik sahip olduğu direniş ve
başkaldırıdan gelir.Benjamin Constant’ın ifadesiyle I’art pour I’art, Amaçsız olarak sanatı kışkırtırken, aynı zamanda Kendine
Ait Olmayan bir Amacı Başarır!
Kant sanatın "amaçsız
bir amaçlılık" içerdiğini söyler; ona bir erek biçemeyiz (aslında
sanatın ne olduğunu ve nasıl sanatçı olunacağını da bilemeyiz, kime sanatçı
dendiğine göre nominalizme boyun eğersek ve misali takip edersek de kötü kopyadayızdır:
Örneği
olmayanın örneği ol!
[Enis Emre Memişoğlu
nihayet doğrudan Kant, Platon, Poetika, Retorik vb. okumaya karar verdiğinde
artık her şey için çok geç olacak: sofizm ile mantıksal çıkarımlar birbirini
zehirlerken (se contamine) misâl
mesel emsal-siz timsâl-siz diye Arapça terennüm edeli buradan bir arpa
boyu boş bir 10 yıl geçti.[2]]
-"Şimdi topluca
kasılan bir dünyayı izliyoruz. Büyük resmi anlamamıza imkân verecek birikimler
neye yarayacak? Bu bilgi yığınları ne olacak? diye düşünürken,evde kal'anlara
arşiv, kütüphane açtık. Aslında bu bilgi ve kanıt fazla bile, elinde
telefonuyla hakikat-sonrası zamanlar! » (Özgür Taburoğlu)
-“Yeryüzünde yeterince fesat bir işleyiş var ve adı kapitalizm. Zaten onun işleyişi başlı başına bir komplo.
Sürekli farklı adlarda, özneler kılığında ve suretlerde ortaya çıkıyor. Ona her
sabah idmanlı bir eylemci gibi yaklaşmak gerekli." Özgür Taburoğlu (Söyleşi, Duvar)
Bence o fesatın adı
kapitalizm değil, kapitalizm fesatın çocuğunun
adı. Fesat ise esas teşhisi bekliyor, üstünde çalışıyoruz tuz kokana kadar... Başka
moleküller icat edip kapsüle atlayıp kaçacağız, düzeltmek de kaçmak olacak...
(Uzayda bir yörüngede kaçan bir uygarlık « germe »i)
-« Topraktan
yaratılmış olmak toprağın öncelikli varlığı gerçeğini unutturmuyor. O derece
hatırlatıyor ki toprakla ilgili şartların ortadan kaldırılıp, beden/ maddesiz
zihnin sonsuz bilgi transfer çabası devam etmekte. Zaman katalizörlü en
kullanışlı, mobilize ve eski bellektir insan » (Funquiyto)
-« Belki çok
yazılmış söylenmiştir. Kalabalıktan kaçınır ve tek sese odaklanma gayreti
içinde olmanın sonsuz gerçekliği içinde: İnsan tekrar mağaralarına
yerleştirildi. Göreceli kendi isteği ve rızasıyla. 'El' yerine virüs resmi
çizdik. A. Smith'e 'Görünür El' ile saygılarla » (Funquiyto)
-'Geçmişte Yaşayan
Işık Hızı' isimli henüz yazılan ve devamlılığın yazılayazılması istendikçe,
aynı An'a mahkumluk spiralinin maruz kaldığı sonsuz çekimin, itici bir çarpana
ihtiyaç beklentisiyle kitaptan çok tablet halinde piyasaya gömülü olarak sunulması
planlamasındayız henüz (Ti)
"Germe"
tohum, semence, koruma ve saçma -dissémination-saçılım-dağıtma, gen vb., ama
aynı zamanda "sema"(Yunanca) anlam, semantik, semiyoloji değil ama
semiyotik -dissémination : anlam dağılımı, anlamın saçılması, dağılması,
söz-logos merkezci olmayan yazı farkı...
Çocuklarımıza adam
gibi bir dünya öğretmek yerine KODLAMA öğretiyoruz: köle yetiştiriyoruz, Suni
Zeka'ya hizmet edecek düşünmeyen nesillere (makinelerin bakımını
yapacak ara eleman dışında « Beyin » de zaten LOJİSİYEL olacak. Koca
Aristo zaten mantığa indirgenmedi mi? Praxisi cımbızla ayıkla!
Sert olacak ama benim
gözleme dayalı teorime göre; beyaz nört, acımasız & tikeliğe kör, soyut
eşitlikçi uygarlık, yasadan sonra matematik idealitelerde merkezî karar kıldı; bugün
de (doğuştan) frustre sayısal zeki-inek gençlik hacker-teröristler olarak
insanlığı Intelligence Artificielle’e kasten & hınçla kurban veriyor.
-« Matematik
evrendeki var olan ve artık fark edilmiş bir güç, bu nedenle
zayıflıklarındandır. Zaman'ın bile üzerinde asalak gibi yaşar. 'Gerçek' zekaya
zeka yaratarak ulaşacağını keşfettik. Şahsen nedenini kullandığımız zekayı
geçmiş zamandan kurtaramadığımızdandır düşüncesindeyim » (Fuquiyto)
"Sans Passé, pas de
Future" der düz
mantık "Sans Future, pas de Passé" der diyalektik kurucu! (Üstün
Barışta). Geçmişten kurtaramayabiliriz; zira bağlamsız,bir matematik bile
mümkün olamaz. Geleceği nasıl tasavvur ediyorsan (benim salt ve saltık'la
yaptığım gibi), geçmiş (tarih, jenealoji) odur.
Mesela şimdi Tıbbî
mimetizmin(adına "protokol" deniyor ve doktordan bir robot
yapıyor) yan değil, düz etkileri zaman içinde değil, hemen ortaya çıkıyor: Çin
dâhilerini taklid eden Batı devletleri, koronadan ölmeyen hastaya Sıtma ilacını
muhtaç ederek ölmelerini sağlama yanlışından geri dönüyor...
Salgının
pandemileşmeye başladığı ilk zaman ilaç protokolleri şirketler (medya)
savaşıyla şöyle bir tartışılıp göz dağı verildiydi; Trump'ın "ben önlem
olarak kendim içiyorum" demesiyle bütün Sağlık Bakanlarından protokol
onayı aldıydı ya: o ilaç yasaklandı şimdi. Bilime Güvenme!
Dünya türlü
felaketlerle uğraşırken Jacques Rancière'in tutup da "nolacak bu
yöneticilerimizin sanattan anlamama hali" gibi bir makale ile ortalığa
çıkmasını önce ben bile yadırgamıştım;ama bir an için hayal edin sanatın her
türüne -hiç olmazsa- kendine özgü gülümsemeyle cevap vermek!
*
Börtü
böceğe yarık, insana da kovuk gerek,
Ki kurtarılabilir olan alınsın Noesis Denizlerine!
Alnın açık her birinden bir çift
Oysa treesome
yok ortada
Bir dalın ardından izler postunda
Bir koca petek bal üçümüze de yeter
Kalkınca vapur selâ
*
Dünyanın yaratılmadığına veya bildiğimiz komik imgelerle
proje+gerçekleştime şeklinde iradî olarak yaratılmadığına ilişkin çok delil
birikti; ama yaratıldığına halâ inanmaya devam etsek bile, iyi yaratıldığına
dair hiçbir delile rastlanmadı! Leibniz: var
olması iyiliğinin ispatı! (Meilleur des Mondes)
[2] (Ben ise 1995’den, Derrida’dan, Kant Estetiği üzerine Economimesis’i çevirdiğim zamanlardan,
“l’exemploralité” –ağız-örneksellik-
beri… 1999’da yayımlandı; disgust, zweck,
ohne zweck, zevksiz sanat, örnek sanat, yas timsâli, kaybı (kendinde ve
kendine, bizatihi kendisi –bir- kayıp –örnek- olarak) en güzel örnekleyen
sanat; “beş duyudan üçünü (çoktan)
kaybetmemiz” tesadüfî ve arızî değildi)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder