filozof ve olmak[1]
* “Weltanschauung” olarak Freud tarafından Psikanalize ‘yedirilemez’ olan ile “kendi konusunda da en
ufak bir fikre sahip olmamanın garantisi olarak felsefeci olma” aynı şey mi?
“Dünya görüşümüzü psikanalistlere
yedirmeyiz!" diye sloganla dernek basan philo-tanları düşleyelim; ya da
bir Psikanalist
Derneği
tarafsız olma kararı almış ve "ilmimize kendi dünya görüşlerini sızdırmalarına,
yedirmelerine izin vermeyeceğiz" diye masaya yumruk vurmuşken:
Philo vs Psy!
İşte böyle bir bağlam ve atmosferde, en olmayacak
şey gerçekleşmiş ve en az bir filozof düello davetine, yani divana ‘evet’
demiş, seans sonunda da verdiği paranın hakkı olarak analistinden cevap
beklemektedir; İran satrancı yani; "şah ve mat" olması lazım yoksa
bütün sistem çökecek…
Seanslar
boyu analistine kılı kıpırdamadan bütün bir Batı Metafiziğini anlattıktan
sonra, sormuş analiste: "Söyle
bakalım, şimdi beni dikkatli dinledin, notlar aldın, bütün bunlar arasından
hangisini olmayı arzuluyormuşum esasında da olamıyormuşum, neymiş arzum benim,
madem uzmansın"!
Lacan
ekölünde filozoflar hakkında düşünülen şey çok bariz bir husumet yaratmış ve
ortam 100 yıldır iyice gerilmiş ve psikanaliz yok olmaya yüz tutarken Lacan
bunu felsefe düşmanlığı üstüne diriltmiş ve Freud'u kendi doktrinine göre
yeniden yazmış, Felsefe ise hâlâ dipdiri
ama bomboş;
Alın
size olanaksız bir ilişki biçimi, söylendiğinde kendilerini imha eden
kavramlar: filozof ve olmak. Onları
ancak arzu bir arada tutabiliyor, gerilimli bir arzu...
Bakışıyla
alıntıya onay veren analist sonucu kabul eder gözükmektedir, hasta ve analist
arasında işgal ettikleri a ve b konumları farkı dışında birikim, hüküm, çıkarım
vb. melekelerde bir fark bulunmaz. Peki arzu?
-Neymiş
benim bundan muradım?
-Feylezof
olmak mı?
-Evet
-Peki
ya sizin?
Felsefece
ve sofistike ilmince donanmış ve
handiyse filozoflar resmi geçidinde kendine bir yer açmış/ bulmuş Lacan
ekölünden analisti de hafife almamak gerekmektedir; o da nihayetinde boş ve hazır cevaptır (tencere/ kapak)[2]:
-“Ben
size Metafizik Tarihimizi anlatamazsınız dememiştim ki, insan, pardon, filozof
olamazsınız demiştim”!
-Filozof
önce afallar ve nükteyi ve Nasreddin Hocalığı kavrar, cevap hazırlar.
-Aman
üstad anlatılarımda Kant'ın şu ünlü sözünü atlamış olmayayım:
"Filozof sadece idea'da bulunan bir makam'dır,
bizler ancak kendi aramızda felsefeleşiriz"
Muhakkak
bir ikâz vardı bunda görene duyana
Anlamasam
da anlamamazlıktan gelemezdim
İşret
ve işaret fişeği yakılmış ve gönderilmişti gökten
Vardır
herhal bir hal'ı Zeyd'in gösterecek hala bana
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder