21.03.2020

Yanılmazlık Yetisi


Don d’Infaillibilité

(Yanılmazlık Yetisi)

 

Lacan'dan mülhem: İlk Neendertal insandan beri insan yanılmamıştır[1], belki kendisinden hadsiz ölçüde güçlü doğa felaketlerinin kurbanı olup ölmüştür, ama kendi kapalı simge dünyasının ardışık/ artsüremli ve eşsüremli diagramı dışında bir yerde yaşaması (ikâmeti ; séjour ; Aufenthalt) mümkün olmayan insan tutarlıdır

 

Yeryüzünde yaşam (hakkı) sadece insana ait değildir,insanın yaşam söz konusu olduğunda önceliği nereden geliyor? Doğaya en iyi ve en uzun vadede kanıtlanmış bir adapte oluş? Hiçbir şekilde kanıtlanmadı! İnsanın performans karnesi eksilerde. Neden bu ayrıcalık? Çünkü o yanılmayan tek varlık!

 

Bir de kendi evrensel kapatılmışlığında (=Kozmolojik zerreye bakıyoruz)  kollayan gözleyen yaratan icâd etmesi (=Teolojik kuruntu) ve bir ruhu olup bunun cesedinden çıkacağı kuruntusuyla (=Psikolojik İdeeler) ellerini kaç defa yıkasa da Kuruntu Hastalığından kurtulamaz: Ben & Nietzche hariç

 

Madem canlılık/ nefes ile ruhu karıştırmayı tercih ederek kendine ruhsal bir teselli icat ettin bre sefil o zaman ne diye ha bire ellerini yıkayıp duruyorsun Repulsif Kompulsif misin sen? Ruhunu yıkasana o zaman,çirkef! Kısaca ; İsa'nın Filistinizm içinde kıvranan Yahudi yobazlara dersi ("Suda Vaftiz"in ilgâsı)

 

Gerçek İsa'nın (Nietzsche'nin "Çarmıh'taki Dionizos" deyip kendisiyle özdeşleştirdiği İsa, bkz. Ecco Homo) lafı anlaşılmadığı gibi, aynı denizdeki kasırgadan Yunus'un -A.S.- sorumlu tutulup denize atımaya kalkışılması gibi Çarmıh'ta cezalandırılıyor. Neyse ki, biz ötekilere Balina!

 

Biz yeraltının ve denizlerin bağırsaklarında ılık suda bilinçsiz bir şekilde ontolojik akıntınlara kendimizi bir Musa-Sepeti içinde Nil'e bırakmış süzülürken daha doğmadık ve Doğa (sive Deus) bizi eleştirmedi (Krinein: bölmedi, Ruh ve Beden diye!) Vahdet var beyler Vahdet, Tevhidin aslı!



[1] Lacan bunu Sokrates’in Köleye geometri problemi çözdürmesinden söz ederken, idealite’lerin -nokta, çizgi, yüzey gibi- şeyin kendisine değil, ancak kendi kendisine özdeş (tutarlı) soyutlamaların birbiri üzerine katlanması  (fold, plis, Zweifalt, dédoublement) muhayyilenin şemalarıyla yeniden üretilmesi, Kant) ve bu operasyonların ilksel insandan beri (benzer ve bunlara koşul sağlayan zemin olarak konuşma yetisiyle beraber) bulunduğunu imâ eder.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder