17.03.2020

İngiliz Neye Denir? (Meşguliyetcilik)


QU’EST-CE QU’UN ANGLAİS ?

İngiliz neye denir ?

(Fin d’Affairisme ?)

(Meşguliyetciliğin Sonu mu ?)

 

İngiliz Sömürgeciliğinin altındaki argümanlara hayran olmamak mümkün değil: Laisser faire, laissez mourir comme ils l'entendent = "Karışma!" Hollanda da benzer: "Honni soit celuy qu'y voit mal" o kadar derin kökleri olan argümanlar Roma'dan ziyade Ottoman tarzı: İslamsa karışma, devşirme

Hüküm sürmeye aday olduğun kendi köyüne uzak toprak ve insanları kendi Sittlichkeit'larında bırakacaksın! Muhafazakâr tüm politikaların özü: Sen kendin soysuz, avam kamarasından bir Rose Loncası üyesisin sadece, Magna Carta'ya yemin et sana Ürdün/ Sic!-Jordanie gibi Devlet bile kurarız
 

Pragmatizmin bayrağı "affairisme"in kutsal ve mistik özü: Bırak bildikleri işe gidip gelsinler, ailelerini geçindirdiklerini düşünsünler Sefiller, hepsi onları nereden nereye sürüklediğimizin büyük diyagramları, kartografileri, göç yollarıyla kontröl altında: Sen sadece meyveleri (vergi, tribu, aşar) topla

Meşguliyetciliğin (affairisme) başdöndürücü hafifliği:    Önümüze bakalım deyip tarihin belleğine sıkı sıkı sarılan bir bürokratik elitin seçilmişlerin salaklığını gemlemesi ("Emret Başbakanım"). Ya da "Bırakın ölüleri, ölüler gömsün" (kutsal hafif meşreplik): Kurban yok; Doğal Selection bu

Bırakalım "Ölüler, ölüleri gömsün"de, toplumsal değil de sınıfsal mesafe (distance) nasıl korunacak? Cesetler seviyesinde koyun koyuna olmalarında sorun yok; Haydarpaşa'daki İngiliz (Commonwealt) Mezarlığı’ndan da görüyoruz ki: Sınıfsal Mesafelendirme, post-mortem, anıtsal mezar mimarisi düzeyinde geçerli

Tarabya sahillerinde kahramanca ve insan üstü çabalarla Commonwealt'in üstün çıkarlarını savunarak İstanbul'da diğerleriyle (çımacı İrlandalılarla) koyun koyuna düşen müslüman Hint askerleri için şu Japon Haiku'su uygun düşebilir:

 

"Çiçek açmış kiraz taçları

 Pişmanlık olmadan

 Düştüler ve ezildiler"

Amen

 

P.S. Türk öğrencisi Çanakkale savaşında olduğu gibi valizini topladı, gitti emir gelince: Öğrencinin asla terk etmeyeceği mevziler Üniversiteler, yemekhaneler, anfiler, yurtlar ve levazımat için akbilidir: Akbilsiz öğrenci hükmen yenik sayılır: Şimdiyse köylerinde, internetsiz esaret kampındalar.

"Pearl Harbour virüs" revient alors que Salman joue aux guillotines dans les puits d'acide à Istanbul avec les journalistes de NY Times, Mr. Kaşıkçı (dont le nom n'est qu'identique au propriétaire de plus gros diamant du monde, conservé depuis des siècles au Palais principal d'Ottoman

Les plus riches arabes de petro-dollars doivent racheter sur eux-mêmes toutes dettes estudiantines actuelles, et puis n'acheter les universités privées aux Etats-Unis que pour les rendre enfin des foyers de Sciences Universelles, entièrement independantes en esprit et dôtées d’une autonome adminstration

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder