« La chose
reçue n’est pas inerte »
Marcel Mauss,
Essai sur le Don, 1924
Es gibt qui travaille…
Ne saurait-on jamais si
ce qu'on a réçu est une chose
ou en apparence d'une chose
Autre chose qui travaille :
Gibt-arbeitung
Un
"N'importe quoi" ,
Etwas / Quelque Chose
est plus important et précieux que
« Pas
Mal », « Pas Terrible » du Snob Français
Lui qui juge sans Savoir…
"Schmerz"
Acı veya ağrı demek.
Aslında "yakan, aşındıran" kökünden
geliyor.
Acı böyledir işte: yakar, aşındırır...
Diyor K.Ö.
"ohne
Schmerz" veya "schmerzlossigkeit":
acı
dışı, acının kendisine dokunamadığı
"insensible"den ziyade
"impassible"
Cette
"insensibilité sensible"
(quasi-transcendantal)
qu'est l'homme (als Zeichen)
évoquée in Mynémosyne
de Hölderlin
güzel ve iyi
καλὸς καὶ ἀγαθός
kalos kai agathos,
diyor K.Ö.
Anahtar
sözcük "khai"!
"Car"
(Fr.) = zirâ.
"Güzel,
çünkü iyi", diye işitmek lazım
Agathos
dans son extrême retenu
-dans son Begrieff
même-
hold /
retient et contient Kalos!
"Vukubulan
her şey bir semboldür..." Goethe
(3
Nisan 1818 tarihli mektup), diyor K.Ö.
Theos (Tanrı),
Cosmos'un (Dünya'nın);
Bios (Dirim),
Ontos'un (Varlığın),
ben de
Baba'mın metaforuyum:
Alors
dance! Arbeit it!
Hakikati
keskin bir şekilde görebilmek...
Felsefe-Baykuş-Athena ilişkisi:
Athena’nın
sıfatlarından birinin
Glauphos
idos olduğunu hatırlatıyor, K.Ö.
Athena "skepsis"e
muktedirdir:
"Athena, la skeptomena":
koruyucu, gözleyici, esirgeyici,
bakışla, özenle bahşedici
Apollonvâri!
"Vielfalt" Almanca: "çokluk,
çeşitlilik"
Kelime "çokça katlanmış olma"dan
geliyor.
Tek bir bütünün çok kere katlanmış
yüzleriyiz
aslında… diyor K.Ö.
Vielfalt / Manyfold
/ Divers:
Dans son extrême retenu et pudeur (du Monde),
se cachant dans ses plis, déplis, replis =
Zweifalt
Le "divers"
(Vielfalt / Manyfold)
est anté-prédicatif
et avant tout Jugement:
Un X transcendantal devant
un Autre X transcendantal…
İmkanı etkinliğe dönüştürmemek daha zor
olandır..diyor K.Ö.
Une Praxis / Effectivité / Wirklichleit
(extrême) ouvre
une Möglichkeit
/ Potentia / Dunamis
d'une Unmöglichkeit in extremis
Olduğun varlık ile olmak istediği varlık
arasında fark yoksa ya tanrısındır ya da hayvan.
Diyor K.Ö.
Dans la tension entre le moindre (dans l')être
et le plus que parfait (dans l')être,
voilà apparaît: scheinen
Wille/
Sollen
Müthiş: "Pişman" sözcüğü Farsçada
"geriye doğru, ardından, peşi sıra düşünen" demekmiş. Sonrasal
varoluşumuzun pek fena bir veçhesi bu...
Diye bir keşif yapıyor K.Ö.
Rücksicht, Scheu, remord:
Composants essentiales
du Dasein.
Mais
"Gerçek" (Wahrheit: retenir, garder) est aussi
"Gerçi"
= APRES-COUP
Image Culte / Culte d'Image!
Imago
Mundi sera toujours Plus
Excédante le Monde même:
un Trop qui fait le Monde,
Mundus
Alman İdealizmi:
Düşünceyi,
Almanlar üzerinden kuşatan Fransa'dan kurtarmakla geçecek yeni yüzyıl.
Diyor
Meçhul Muhayyil.
Almanların bir an önce kurtulmak istediği bir "Kriegschatz" (Savaş
Ganimeti) gibi kurcaladılar, Alman yapımı bir bombayı kurcalar gibi…
Rapt de Ganymed? Part Maudit? Eli kor gibi yakan lanetli pay…
« Le Beau fait appel
au Bien,
Le Bien s’appelle au Beau » :
(Bu düz platoncu öğreti,
göründüğünden daha karmaşık ve ince)
Buradaki « çağrı »yı,
çağrışımı, ‘İkra’,
Kur’an’daki ‘ikra’,
Oku ve çağır olarak okumak
istiyorum…
O halde, Agathos’un kavramında Güzel’i
In virtu « barındırması » onu bilfiil
çağırmasıyla mümkün oluyor…
(Çağırmak : Pro-voquer :
Kışkırtmak : Vocation : İstidad, ilhâm, mülhem…)
"Merak
her yere konar ama hiç bir yerde de kendine ikamet bulamaz", diyor ya Heidegger Varlık ve Zaman’da:
Acaba,
her şeyi olduğu gibi, bunu da Kantçı “Muhtelif” (Vielfalt) ile ilişkilendirip şöyle formüle edebilir miyiz? Araya Hegel’in atası Meister Eckhart ve “sıkıntı” ve “eğlence”nin filozofu Pascal’i de katarak…
“Muhtelif”:
Rivâyetler ve Telif’’ler muhtelif…(bir şeyi bir şeye tel’if etmek; tie,
impartir en partage)
Divertimento an Dante (Varyete):
Cura (Sorge) est à Curiositas
dont la Source et
leTourment
(Qualle/ Quelle -Meister Eckhart)
sont à Manyfold/ Diver(s)
tissement…
"Primar Ontic Seizure"
a Zweifalt or a Manyfold?
or a Zweifalt of a very Manyfold?
or a Gift of Fremde
in UnHeimlichkeit
of a Heimat
Selbst?
Bir
gün şu Gift’in veya Gabe’nin hediye, armağan, bağış, verme değerine bir Alman Yahudisi veya bir Yahudi Alman’ı olan
Paul Celan ve Franz Rosenweig üzerinden bakmak gerek:
"der Tod ist ein Meister aus Deutschland" (P. Celan)
& "Stern der Erlösung"
(F. Rosenweig)
un Gift que Geist Allemand doit à son esclave Jude
(Yine « Meister » ve « esclave », efendi ve
köle terimlerinden, « Gabe »nin pharmakon
(zehir : part maudit :
lanetli pay) değeri üzerinden ufukta Hegel var.)
"Ergriffenheit" (être-capturé):
by "Es gibt" of
Manyfold
or by a "Gabe" (toujours-déjà-être-le-là)
of Befindlichkeit?
Point de Caption
privatif
Bu « ontolojik » yakalanmada (Ergriffenheit)
« kavram » (Begrieff)
oluş da var…
Vielfalt’dan
Begrieff’e bir yol var…
Yakalanma Noktası (Point de Caption),
Privatif : mahrum olunan…
Artık yok (point, privatif),
Ya da escamoté (gizlenmiş)…,
Sous rature (croix)
La Croix : Çile, Haç
(10 Eylül sabahından 12
Eylül sabahına notlar : 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder