26 Mayıs
2016
Merhaba
M hocam,
Umarım
iyisinizdir. Size açıklamak istediğim özel bir problemim var. Ben bir süredir
psikiyatrik tedavi görmekteyim, nitekim geçen hafta da dersinize bu yüzden
katılamamıştım. Geçtiğimiz günlerde de yapmış oldugum intihar girişimi sonucu
24 saat Şişli-Etfal hastanesinde yoğun bakımda kaldım. Bunun üzerine doktorum
bir süre daha klinikte kalmamı veya 7/24 ailemin kontrolu altında kalarak bir
tedavi izlememi önerdi. Bu durumun final sınavlarına denk gelmiş olması beni
çok üzdü. Şu anda girebilmem mümkün olmayan final sınavlarımı bir şekilde
telafi etmek isterim. Bu konuda beni yönlendirmenizi rica ederim.
Saygılarımla
R
28 Mayıs
2016
İçini
ferahlatacak seyler yap. Sen çok değerlisin. Bütünlemelere kadar toparlanırsan
zaten bir kaybın olmayacak.
M
1 Haziran
2016
Merhaba
M hocam,
Ben
cumartesi gününden beri İstanbul'da Lapaix Hastanesinde yatıyorum. Düne kadar
kapalı servisteydim, dün akşamüstü ise açık servise alındım. Bu yüzden şu ana
kadar size cevap yazamamıştım. Burada daha ne kadar süre kalacağımı bilmiyorum
ve Felsefe’den uzak tutulmaya çalışılıyorum. Bu nedenle sanırım bütünleme
sınavlarına da giremeyeceğim maalesef. Cevabınız için teşekkür ederim.
İyi aksamlar,
R
3 Haziran 2016
Sevgili R,
Herşey
zamanın verdiği o mesafeli bakış gücü ile, ve de olgunluğun dinginliği ile sana
eski bir hayal (belki bir roman) gibi görünecek ve kendini bir öteki -korunmaya
muhtaç bir öteki- gibi sevip ona saygı gösterecek ve anlayışla karşılayacaksın.
Bu herkes için farkedilmeden yaşanan süreç, senin için -senin açık diğman için-
bir şans olacak.
Lapaix'de
ben 22’li yaşlardayken babam da bir süre kalmıştı ; bahçesindeki o küçük
Meryem heykeline ve bahçıvana selam olsun, kuş cıvıltıları ve esenlik
dilerim... Orada "masöz"ler hala "bıyıklı" mı? Ha ha ha...
Sevgiler
M
Merhaba M hocam,
Ben R'nin babası H. R sizlere cevap
veremediği için çok üzülüyor. Maalesef 35 günlük Lapaix tedavisinden sonra
durumu tekrar kötüleşince, Bursa'da Uludağ Üniversitesi Psikiyatri Kliniği'ne
yatırdık. 17 gündür klinikte. Kendisinin size mail iletme şansı olmadığından
benden istedi.
Hocam, kendisi öncelikle sizin
mailinizdeki iyi dileklerinize çok teşekkür ediyor. Şu anki durumu doktorlar
ile görüşmemiz neticesinde maalesef önümüzdeki dönem üniversiteye devam
etmesine müsaade etmiyor. Kendisi Öğrenci İşleri'ne dilekçe vererek dönemi
dondurmak istiyor. Şu anki kendi düşüncesi, Belçika'da tekrardan bir
üniversitenin felsefe bölümüne başlamak. Tabii ki iyileşmesi uzun bir süre
alacak. Umarız ikinci döneme başlayabilir.
Sizlere R ve kendim adına çok
teşekkür eder, sağlık, sıhhat ve mutluluk dolu yeni bir dönem dilerim.
H
--
Merhaba H bey,
Aslında mesajınızı okuyunca rahatladım; olumlu ve
inişli çıkışlı da olsa kontrol altında bir süreç devam ediyor gibi
görünüyor. Lapaix'deyken kendisini bir an ziyareti bile düşündüm ama
sonra Felsefe’nin onun için yaratacağı çağrışımları düşünüp gereksiz
olabileceği kanaatine vardım.
Başta kendisine ve siz fedakar aile bireylerine güç,
kuvvet ve sabır, metanet diliyorum.
Bana durumu hatırlatan kısa mesajlar atmanızı diler ve
teşekkür ederim.
Not: Hastane ve doktor raporuyla kayıt dondurma işlemi
kolayca gerçekleşecektir.
Sevgiler, saygılar
M
--
Merhaba M hocam,
Size çok önemli bir gelişmeyi
bildirmek istedim.
Yarın N hoca R’yi Bursa’da hastanede
ziyaret edecek ve görüşecek.
Kendisi ile bir aile dostumuz
vasıtasıyla irtibat kurduk ve kendisinin 19.09 pazartesi günü Uludağ
Üniversitesinde olacağını öğrendik.
Şimdi, N hoca R’nin acilen
hastaneden çıkartılıp İstanbul’da Psikanaliz ile tedavi olmasının çok uygun
olduğunu aksi taktirde R’de hastanede kapalı kalmaktan ve verilen ilaçların
etkisi ile çok daha başka sıkıntılar meydana gelebileceğini söylüyor.
Selam ve saygılarımla,
H
--
Merhaba H. bey,
R’nin her halükarda N. beyle teması hayırlı olmuş. N.
beyin psikanaliz çevreleriyle teması ve bilgisi yoğundur. Ben de psikoloji
lisansı sahibiyim ama; şu noktayı da göz önünde bulundurmak ve R’nin şu anki
pskiyatrist doktorlarına danışmakta ziyadesiyle yarar var. Şu an R akut,
şiddetli bir kriz sürecinde, aldığı bazı ilaçlar dahi onu sürekli gözetim
altında tutmayı gerektirebilir, ayrıca bazı ilaçların kesilmesi zamana yayılan
kontrollü süreçleri gerektirebilir. Kısaca, serbest bir psikanalik kürün
başlaması için de pskiyatristlerden görüş ve izin alınmalı. Biliyorum ki bu iki
bilim birbirleriyle pek dost değil, ama intiharın ivediliği gibi bir durumda
söz hakkında öncelik psikiyatristte olmalı. R, krizi ile felsefi düşünceleri
harmanlama maharetiyle işleri güçleştirme yolunda: bu sürece biz filozofların ve
psikanalistlerin tartışmayla müdahil olmamız anlamına geliyorsa akut krizi
entelektüel liberal tartışmaya çevirme ve tahammül edilebilir seviyeye çekme
anlamında bir başarı olacaktır. Ancak bu süreç R’nin zaten ömrü boyunca içinde
olacağı bir süreç olacaktır. Mesele onu akut-şiddetli krizinden çıkarıp sözel,
kitabi, tefekkür alanına çekmek. Bu arada -felsefe- tamamen
ikincilleştirilebilir de: Ben şahsen müzik, resim, film, heykel gibi el
becerisi ve duyusal yorucu ve tatmin sağlayan meşgalelerin bu süreçteki önemine
şiddetle inanırım: hatta spor, doğa gezileri, yüzme, vb. Bambaşka efort ve
becerilere bu beden sevkedilebilir. Sizler onun şahsi karakterini daha iyi
bilenler bu süreçte ufuk açıcı olacaksınız.
Sevgiler ve cesaret...
M
--
Merhaba M hocam,
Maalesef R’nin intihar isteği
giderek artıyor.
Doktorları R’nin kendileri için çok
zor bir hasta olduğunu çünkü çok zeki olup kafasındaki fikirleri çok iyi
savunduğunu söylüyorlar.
Kafasındaki fikirlerin dayanak
noktaları Schoepenhauer’ın görüşlerine dayanıyor ; özünde hayatı yaşamaya
değmez bulup tek yapılması gerekenin intihar olduğunu savunuyor.
Son 6 aydır sürekli yanında tuttuğu
ve okumaya çalıştığı kitap, Que Sais -Je? serisinden Edouard Sans’ın
Schopenhauer kitabı.
Bugün bana Albert Camus un bir
fransızca kitabından gene aynı düşünceleri, intiharı, savunan bir bölüm okudu.
Değerli hocam, bizim R’nin bu
görüşlerine karşı savunabileceğimiz düşüncelerimiz magazinsel sözlerden öteye
geçemiyor.
Sizlerden ricam R’ye bu
takıntısından çıkış yolu gösterebilecek felsefi düşüncelere ulaşmasında ışık
tutmanızdır.
Çok teşekkür eder, selam ve
saygılarımızı sunarız.
H
--
20 Eylül 2016
H bey,
Deminki mail'i yazmadan da 24 saat düşündüm. Zira konu hassas ve kritik. Bu
mail'inize cevabım ise şu olacak:
Ben şahsen hiç kimsenin bir Felsefe kitabı okuyarak -özellikle R gibi
ortalamanın çok üstü, nadir zeki birinin- intihara karar vereceğini
düşünmüyorum. Bu bir "bahane" (pré-texte). Ama krizin tekst, metin,
kitabî hale gelmesi açısından da olumlu.
Bence: R felsefe dışı bambaşka bir gençlik bunalımının (hangisi?) onu
intihar fikrine sıkıştırdığı nedenledir (=yaşadığı kriz) ki Felsefe
kitaplarından -özellikle siz ve doktorlarla, sonra da belki biz felsefe
hocalarıyla geçtiği iletişim düzeyinde, dolayımlanmış sembolik düzeyde- intihar fikrini aklileştirmek
(temellendirmek, rasyonalize etmek) adına yararlanıyor.
Dolayısıyla psikanalitik kürün zamanı gelmiş, kriz akut durumundan çıkmaya,
müzmin seyrine yol almaya meyletmiş diye yorumlanabilir. Sadece bu yavaş
geçişi iyi planlamak lazım. N bey özünde haklı yani.
Kasten ve imajiner/ düşlemsel düzeyin
lehine olacak şekilde kötüye kullanılan (aklileştirilmeye çalışılan) Felsefe
bizlere R ile bir iletişime girme zemini açıyor. Bu (bu zemin) bir ilerleme.
Meydan savaşını felsefede yapmak istiyor: dolayısıyla savaşacak muhataplarının
olması lazım.
Kurgusal olarak (ilerki aşamalarda), psikanalizde "transfer" dediğimiz süreç devreye girecek ve bizi
-olumlu Felsefe temsilcilerini- sembolik olarak öldürmek, yenmek, çürütmek isteyecektir:
şimdiden bu argümanlara hazırlıyor kendisini okumalarında...
İmdi, bizlerin yaşları büyük ve önemli mevkilerdeyiz; dolayısıyla o bize
ketumca şunu diyecek: "Siz kendinizde bazı meseleleri çözdüğünü sanan
sahtekarlar, kuklalarsınız". "Ben felsefede her şeyi çözdüm, işte:
bunun sonu ölüm", vb. Bana olan derin saygısından bunları asla bu şekilde
dillendirmeyecek tabii. "Transfer" anında bir kriz anında bunu
söyleyebilir ancak. Kısaca Lacancı psikanalize göre bizler "Büyük A"
(Öteki)yız...
İmdi, oysa ki mesele "biz" değil, öteki ötekiler... R
kimleri külliyen reddediyor? Ve onlarla nasıl yeniden barışabilir günlük
hayatta (Reel)? Bunu bulmak lazım.
Başta siz ailesi hedef tahtasında olabilirsiniz: bu çok muhtemel. Ama siz onun
hayatında bir sekans'sınız. Onun gelecekteki yaşamında o diğer ötekilerle de
barışması gerekecek. Felsefe'den zerre kadar anlamayan diğer fânilerle R nasıl
barışacak, ya da görmezden gelmeyi öğrenip tahammül etmeyi öğrenecek.
Ve hayatta kendi misyonunu gerçekleştirmek için (en azından bu misyon
adına), yalnız başına kendi canlı bedenine (içimizdeki hayvana, mesela kedi
gibi bir can taşıyana: kendisine) iyi davranmayı öğrenecek: Kendi bedenini
yaşlanıncaya kadar taşıyacak. Nefsine, Allah'ın kimi hangi takdirle ona bahşettiği
nefse eziyet etmeyecek... (İnançlı olsa, dinde böyle daha çok argüman var, ne
insanlar bunlarla ayakta duruyor)...
Hayatı anladığı fikrinden vaz geçirmek gerek onu: hayat
anlaşılmadığı, maksadı önceden belli olmadığı, bu maksadın aranması gerektiği
için anlamlı ve yaşamaya değer...
Sevgiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder