Şiirbilim, Dirimbilim, Özdekçilik, Kalenderîlik (Poetry, Biology, Materialism, Qalandariyya)
6.09.2016
Camii'nin Anlamları / Meaning-fulfilement of Mesquitos
Camii’nin Anlamları
( Ecclésia, Kilise, Synagog)
-Umarım şu Emevi Camii'sinin restorasyonunu
Türk müteaddide vermezler. İçindeki Hristiyan evliyasının mevtası kaybolur…
-Emevi Camii, Endülüs'teki Kurtuba Mescidi (Mesquito)
ile karşılaştırılabilir ancak. Ancak içindeki "su kuyusu" değil, o
düpedüz Vaftizci Yahya'nın vaftiz makamıdır…
-Ortadoğu’da ezeli takdise göre kitleleri
suyla vaftiz eden Yahya, bir tek İsa’yı suyla vaftiz etmekten imtina eder. Su
paradigması değişir: İsa!
-Su unsuru ateş unsurunu söndürür: Su
vaftizinden önce ve eşzamanlı Ateş Vaftizi (Mecusî, Zerdüst) vardır. Makamı
namazgâh değil, Ateşgâh'tır. Ya da Anadolu’da dendikte “Ateşgene”!...
-Bir Tapınak (monument) konuşamaz, zamanların
sonu ve nihai yargı için Remizleri ve Remilleri sunar/ içine alır/ barındırır/ aşar:
Archi-Aufhebung!
-Akhdamar Ermeni Kilisesi (Van) bir Ecclésia
olarak, Eski Ahîd'i écléctique bir şekilde içine alır, ve O’nu en erişilmez
bas-relief'inde Tanrı bakışına sunar.
-İstanbul Sultan Ahmet civarı Küçük Ayasofya
Kilise-Camii'nde işlevsiz bir Vaftiz Kurnası restorasyonda özenle korunmuştur: Gören'in,
İşiten'in yüreği sızlar…
-İstanbul Üsküdar semtindeki en eski (1469)
Rumî Mehmet Paşa Camii Bizans usulü yapılmış olup asla restorasyona sokulmayan
ender lanetli camii'lerimizdendir.
-Bizans'ın soylu yönetici sınıfı Paleolog
ailesinden devşirilen Rumî Mehmet Paşa, İstanbul alındığı halde hâlâ Beylik
olarak direnen müslüman Karaman isyanını en vahşi şekilde bastırdığı için önce
görevden men ettirilmiş sonra da idam edilmiştir.
-Eminönü Küçükpazar'da Üç Mihraplı Camii
(iddiaya göre, geçirdiği üç restorasyonla Mihrabın yerinin değiştirilmesini pek
mantıklı görmediğimden), Üç Kere Doğmuş Hermes (Hermes Trimegistre) kadar
gizemlidir.
-Küçük Ayasofya Kilise'den dönme Camii'ye
eklenen Mihrap ise mimarî simetriye göre yamuktur, ama Kâbe'yi gösterdiğinden
doğrudur; doğrusu pathé-sempatiktir…
-5 Temmuz 2013’te (Gezi Haziranı) “Süheyl Bey
Camii'nin en azından temel taşları günümüze kadar ulaşmıştı.Üstlenici ‘Natura Mimarlık’
ne yaptın böle?” diye sormuş ve şu fotoğrafı yayımlamışım: https://twitter.com/anti_nous/status/353079953975287809
Hüseyin Dikmen Bey de 10 Haziran’da Camii’nin eski ve son halini yayımlamıştı…
-İşte, İstanbul, Fındıklı-Kabataş anayol
üzerindeki bu olmayan Camii'nin Yok Hükmündeki, "Nul et non Avenu",
yani Keen-len-yekûn yeni şekli!...
Not:
KEENYENYEKÛN: https://twitter.com/lugat365/status/647797123560419328
Bana göre ise:
- Keenlemyekün (Hukuk'ta "Nul et Non
Avenu"=Yok Hükmünde) 1- Soruşturmadan sonra Kovuşturmaya gerek olmadığının
beyânı.
- Keenlemyekün (Meontolojik Ahlâk Metafiziğinde): 2- hakkın gasbı. Jean-François Lyotard,
in Différand)Varolduğu (subût ettiği) hiçbir hukuk sistemince kabul görmeyen =”Tort” (Haksızlık veya şikayet edecek hiçbir mercii’nin olmadığı olmayan
-Kuran’da: "Ve lem yekun [lehû kufuven
ehad]": İhlâs Sûresi (Kul-huvallâhu ehad). Öncesiz, yokluktan gelmeyen, doğrulmamış?
1 Eylül 2016
Libellés :
Alaadin Camii,
Ateşgene,
mecusîlik,
Mene Teke Ufarsim,
Zerdüşt
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder