20.08.2020

Phoenix’ten Moebius’a Varlık Tarihi

 

Hiç’in Küllerinden Doğan Zaferi

Phoenix’ten Moebius’a Varlık Tarihi

 

Hep yeterince hazırlanmadığımız için çok kötü ve altından kalkamayacağımız şeyler olacağı hissi / ile / yine her zaman olduğu gibi bunu kendimizin göz göre göre ama belli belirsiz bir şuursuz şuurla neticelerini pek de önemsemeden hazırladığımız için o şeyin geleceği hissi Moebius'ta…

 

Dünyanın dönüyor olması fikri zaten kendi başına çok saçmaydı, kaldı ki "yanıyor, külleri savruluyor, acısını içine akıtıyor, içinde kor gibi bir acıyı saklıyor", vb. denmeliydi /  duruyor ve felekler etrafında dönenip duruyor fail akılla Cebrail nuru vasıtasıyla felaket hazırlıyor

 

Bir şeyin içinde hiçlik olması ne arızî, ne sonradan gelen bozulmayla ne de gelecekteki bir tam oluşa nazaran değil de / o şeyin, varlığın bizzat özüne ait olması, fıtratının hiçlik olması, hiçliği meydana getirmesi ve hiçlikten -tek kaynağı olan, kendi ürettiği hiçten-  varlık kazanması…

 

"Hiç" çözündü; madde-ışık, enerji denklemleriyle gönendik, koca hiçin adı utangaçca kondu, defteri ezelden beri yapılageldiği üzre dürüldü; sökün eden kitlelerin hiçliği yüzüne vurulmadı, hiçten siyasi enerji, ölümden zafer icat edildi: insan unu toztoprak güç istenci/ontolojisi/nde boğuldu.

 

Koca koca felsefeler olmasa;

bâri varlığı sevmedin sana hiç pilâvı yapalım, aşure, helva

hiçliği kutla, gönen onunla, özgürlüğünü tanıtla!

hiç'in hiç'e dokunmasındaki

dünyanın hiçliğinin eldiven gibi kendi hiçliğine birebir uyumundaki, temas etmesindeki

dünyanın & et'inin Xiasme'ını ye!

 

 

Ancak hiç'in bedeli zaten kendisi; veya daha kötüsü: Varlık Yanılsaması!

Maddenin enerjiye dönüşümü artık Lavosière'in enerjinin sakınımı/ korunumu kanununa uymuyor, bir entropi, önlenemez bir enerji kaybı var diyor Termodinamiğin yeni kanunu:

Hiç zaten hiç'ten yiyor. Peki nasıl koruyacağız?

 

Hiç'ten hiçbir şey kaybolmuyormuş gibi yapmaya ne kadar devam edeceğiz?

Hiç'e göz yummadık: Süt için inek evcilleştirdik, yoğurt, sepicilik, tunç ve burç -eylemsizlik/ savaş arabası-barut/ denizin dibini boylayan kalyonlar, düşen zeppelin, uçaklar, uydular/ ırk muhafazkârlığı/ Son Tüketim Tarihi!

 

Negentropi'yi (kaybı geri çevirmeyi) ortaya atan B. Stiegler (=İlk İnsan) sanki şunu imâ ediyordu:

Artık Hiç'le masaya oturma, pazarlık vakti geldi!

Hiçi bizle savaşmaması için nasıl iknâ edebiliriz?

Vaktimiz o kadar az ki!

(Zaten zaman bu sıkışmış, telaş içinde olma, SÜREZ, yani "varoluş")

 

İlk İnsan oysa bunu anladı: Hiç'in bir bedeli olmalı ve aynı cinsten ödenmeli, yani Hiç'le... Hiçleyen hiçe hiç lâzım, daha çok hiç! Kurban.

Ama diyalektiğe uygun (hukuka, kısâs'a uygun, homeostatik bir adalet)... Kimi zaman ilk doğan erkek çocuklar, kimi zaman kız çocuklar. Negatife nâzarlık… Bir nazâriyat!

 

Kimi yazmamayı seçti, kimi konuşmamayı, kimi de tercih etmemeyi... Kimi telefonlara çıkmıyor. Bir gecede 400 bin gönüllü fedâi ahlâk, güç ve öc istenciyle Beşinci kolon, Dördüncü Kuvvet, Üçüncü Güç (yasama, yürütme, twitter) oldu; sanki her türlü kıyas, muhakeme, ilim, meşruiyet zeminini içselleştirmiş ergin halk oldu.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder