Abide-i Hürriyet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Abide-i Hürriyet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6.03.2025

Demeurer extatique dans le Temps


Architecture - Séjours-2 

*La « ratio incognoscendi » de notre être 

*"Aufenhalt" sans "halte" (séjourner sans attention, égard)

*La Colonisation de la parole – fausse monnaie /« kalp akçé » -A. H. Tanpınar 

*De « l/hexis » à l'apo-déictique 

Contenu: 

Ch.1 -Traits rétentionnels & protensionnels en gage -promesse -16mn 

Ch.2 -Explicitation de « ratio incognoscendi » (la cause de non-savoir) de notre être -13mn 

Ch.3 -Kant -toute valeur de la loi morale réside dans son incognoscibilité -5mn 

Ch.4 –« Cet esprit, seul, qui serait capable de chier » –de M. Donfray à A. Artaud -14mn 

Ch.5- « Accessoires de mobilité » -Éclaircissements méthodologiques -Demeurer extatique dans le Temps -30mn

Philosophie à l'école buissonnière 
Database/Ran 03.03.2025

27.12.2016

VAHDET VERSUS TEVHİD


VAHDET VERSUS TEVHİD

 

(Question de Tiers exclus (aparté) et de tiers inclus, ainsi que celle de "double source/ centre" ou de l'elliptique, y compris en Rhétorique, j’en fais le cas, y compris mon cas)

'Insécurité du Territoire'ın (Tekinsiz Vatan) yazarı Paul Virilio, bizimkine 'yamuk' diyen, en az, altı yıl ömür biçen İsmet Özel kadar haklı: 2023?

Kadıköy rıhtımında yaya geçidine tek açık yer 'Mado' önünde, karşısında ise Havaşş Otobüsleri ve dev İBB tuvaleti var: “Orda ye, karşıda Akbille!” diyor yeni Papan Urban.

Kumkapı'dan Tünel'e doluşup yetmiş iki millet denizi geçip an itibariyle Koşuyolu'na gelebilir; ‘Sütiş’, ‘Mado’ ve İBB tuvaletleri alarmda olsunlar!

"Böyle bir tweet artık yok" ibaresini aldığınız vakit, doğru yolda küçük taşlar bırakarak ormanda yolunuzu bulmaya başlamışınız demektir!...

#5BinGidaMühendisi #BiriDeÇıkıpDemiyorKi Nolacak bu Gıda Müh. hali? Pazarda organik don lastiği mi satalım? Yenilebilir iç çamaşırı mı?

Sen de eğer çok ama çok istersen, gelecekte bir gün belki, önemli bir mevkii'de, bir yerin Onursal Başkan'ı olabilirsin Onurkan Uysal kardeş!

“Baştan mı yaratsam?”

Ben de aynı şeyi bazân, Tanrı'nın, İnsan'ın Hilkât'i hakkında düşündüğünü düşünüyorum; ama sonra da son pişmanlık fayda etmez diyorum kendime…

“Her ilimize o meydandan yapalım!”

Ve o meydana hemen bir ‘Sütiş’, ‘Mado’ şubesi, yanına da EnerjiSa fatura ödeme veznesi açılıp orada her şey bedava olsun, Millet de az sevaplınsın!

#BirideÇıkıpDemiyorki demiyor İşte çünkü yemiyor IQ’su 120 civarı olan birilerine güncel olayları yorumlatın ama devlet koruması verin.

O da yetmez; yeni bir kimlik (Persona Grata pasaportu), yeni bir estetik cerrahî yüz ve de Havai'de rezidans gibi devlet güvenceleri de şart!

Biz Musa’nın, İbrahim’in, Adem’in dininden olanlar, Vahdet versus Tevhid akidesini "Siz, Geçmişten" öğrendik: Çoktanrılıkta Vahdet'i görenlerden ol!
 

Esas elinde mikrofon olanı gözüm bir yerden ısırıyor ama; sakın o da bilâl falan olmasın... elçimiz nurlar karlar içinde yatsın. Nerede bu ağca? https://twitter.com/Ratingmakinesi

#21Aralık Bu karanlık geceyi de atlattık mı, önümüz artık Yaz sayılır arkadaşlar! Umudumuz artık, aynen Güney Yarım Küredeki gibi bir Yaz Solstisi!

Benden de septikler (metodik kuşkucu) var ya dünyada, artık gözüm açık gitmem ben:) https://twitter.com/GenekorFener

Ev yapımı sucuk ve bal fiyatları, Kerkük kekiği, beyti malzemesi, içlik don, termal kamera, samsung TV, Karaburun alâmetleri, filhâkika, Şiar!

Ayıntab'a varma hayaliyle, tabya tabya gelen çeçen ve tunuslulara esenboğa, sabiha bombardiye, tuzla tersane, hababam sınıfı okulları açınız!

İslam'ın reformunu rönesanstan önce yapmış Cami-ül Fussiye'de Mahmud, türbesi II inci'de,yıl 1961: Mübadele ile gelen gizli kemikler: Yâ Rab!

O halde fetret döneminde dans! 11 yıl sürer bu yıldırım beyâzıt yenilgisi artık timur da türkmenbaşılığını yapsın amasya edirne bursa mağnisa’da…

Allahtan tımar ve zaviyeler sıkı denetim altında ve ortaklaşmacılık serbestiyeti keyfiyeti torlaklar boyunu toros karaman’a sıkıştırdı gûlam!

Serezli soyadı kanununa takılmayan nisâ'lar, Ayasuluğ beyi tekfur Aleksandr'a defnedildi Dafne :onbeşinci yüzyıla gir artık Thomas Münster!

E bi Datça vermek lazım o kadar el emeği göz nuru verecek Nomenklatura'ya, verecen çalışacak adamlar/ uzaya Kazakistan'dan bile gidebiliyorlar. https://twitter.com/ggwpnore

Metonimik olarak anlaşamıyorsak başa-bazı oynayalım; başımızda bunca dert varken putine çariçeye komiye dürümcüye erken rezervasyon olanakları… https://twitter.com/nevzatpolanyi

Belli bi saatten sonra her şey olabilir ve üstlenmek marifet sayılır temyize gidersin ordan da yargıtay bozar sonra dumas meclisinde bakılır. https://twitter.com/nevzatpolanyi

Aramızda ne thomas more'ler ne arnavutlar ne kampanella'lar var, hınçaklar sırplar anzaklar bohemler makedonlar dürzi güçleri eflak-boğdan!

"Küçük asker, küçük asker, napıyorsun bize göster" ninnisinin devamını bilen İstanbul çocukları kaldı mı ya? Bu ninni kedileri bile uyutuyor…

"Noel baba" ismiyle müsemma olmayacak tarzda zikredilen şahıs, Azizus Şehidimus, Antalya Demre ilçesi nüfusuna kayıtlı olup Din uğruna savaşmıştır.

#BuradanSesleniyorum , Dünya âlemin "Kürdistan İşçi Partisi" diye bildiği, FKÖ, İRA, ETA, ASALA 70'li yılların parlayan yıldızları, modelliydi.

Tam 36 yıldır Bağdat Caddesi, merkezi konumda, resimdeki haliyle kalan, tek Ülkücü Terör Örgütü şubesi satılıktır. Ama alıcı çıkan hiç olmadı.

2016 Noelinde kiliselere doluşan yerli Türk Hristiyanları gene umduğu hutbeyi bulamadı ve Dinayet TV'ye bağlanarak evde kalmayı tercih etti.

Ben yerli Ortodoks Hristiyan olsam sanırım yortularımı düzenli kutlar oruçlarımı tutar perhizimi yapar siyasete felan da karışmadan tüccar, naccar!

Ben mesela Erzurumlu ve hayatta kalan Ermeni vatandaşımız olsam yortular harici dinle ilgilenmem Gürcistan'a gitmem masa başı kuyumcu olurdum.

Ben mesela Yavuz'un Trabzon'daki şehzadelik döneminde onla dağlarda cirit atsam sonra o da padişahken gelip beni kesse ‘adammış Yahya' derdim.

Ben mesela Mustafa'nın gayri meşru küçük kardeşi olsam SultanAhmed camii açılış töreninde padişahı attan indirir önüme katar rezil ederdimdi.

Ben mesela Hicâz'da vefat etsem, naaşım Estambol'a getirilse, mumyalanıp, Sarayburnu'na inat show yapar, denizi Musa gibi yarar Hüdâyi olurdum.

Ben mesela padişah uyuyunca ValideSultan'ın ayarladığı Gulam koynundan çıkarken hamama gider sonra da SarayOglanı Operetimi bestelerdim kine.

Beni mesela Hicâz yolunda Hasan Sabbah kuvvetleri bir güzel soysa, kutsal emanetlerimi çalsa, Hicâz Haçlı Kumandanına bişi sölemez, Tamil'e giderdim!

Hint denizinde hind ve çin fakiri olsam, opium ile İngiliz Sömürgelerini yaysam, Cihâd diye Babür'de handedanlığımı ilân etsem, Belkız beni sev olurdu!

Rum padişahının kızı olsam, Tekfur'a varmasam, Orhan Gazi, gazi olmadan benle yatsa, ondan sonra Türk oluversem keşke, adım da Belkız olsa.

Tarihi ciddi bir disiplin, saygıdeğer bir epistemoloji sanırdım, Dünya Seks Ansiklopedisi imiş meğerse: Bunu da Reşat Ekrem Koçu'dan 1968'de öğrendim.

Türkçe'de seks kelimesi ne demek anlamadım: Divân-ül Lügât-ül Türk'te "cimâ" maddesini okuyalı beri aklımda başka şey var ama onun da çağı geçmiş off.

Madem tekrar koyacaktınız, keşke kapitülasyonları hiç kaldırmayaydınız, KaraköyPort projenizi anlıyor ve onaylıyorum: Karaköy her dilde aynı, Maydos Denizi demektir.

Halk açıkça irade beyânında bulundu, Kasımpaşalı idrâk etti: İdam değil “İtlaf” istiyoruz diye yazdı "Yobaz Çocuk": ee söz Meclis-i Umumiye'de.

Semra Özal Türkçesi'yle dendikte, İmam Hatiplice özürlü gözünü açan kuşaklar, lobotomi disleksi derken, al sana nesli kâzim Karabekir Pasha!

Musul'dan Kirkük'ten Erbil'den Süleymaniye'den pişmaniye getir bana der gibi,"eliniz boş gelirseniz elimi öptürmem ha" diyen bi tarz muhalefet…

Halkın aptal olması işleri engellemez, baştakiler yelken bezi ile el bezi alt bezi ayak bezi tahta bezi toz bezinin yerlerini karıştırınca… Ah benim ak-aklım boz-aklıma!

Demokrasi istedik geldi, memnun kalmadık: şimdi çekilebilirsin,der gibi. Halk bişi istemedi, Hristiyan azınlık laiklik istedi, şimdi geri al!

Bari dinime küfreden imanlı olsa canım yanmaz! İmanını tartar ölçer, sonra da çöpe atar sifonu çekerim böle giderse Tektanrıcılıktan da çıkaracan milleti bre!

Din savaşları hep aynı din içinde olur nedense: Tek tanrı ve en azından Üç tane Tektanrıcılık olunca ee işler biraz karışacak ki tadı tuzu olsun!

Din benim neyime, ahiretlik bacım, ağzından çıkanı kulağı duymayan tek canlı mahlûkat, saydır ağzına geleni: Medeni Hukuğun guguklu olanısın!

Mâzini biliyoruz, pek matah bir şey değilsin, edep ya destur, Edepali Tekfur kızıyla evlen dedi, biyolojik savaş değil, mal mülk sevdası uçkur!

28 Şubatlarda arkanda durduk, aman akdır, kuzudur, daha meleme döneminde, takiyye de ne ki dedik, demokrasi istedik, Deccal geldi!

Kadın kim sen kim? Erkek kim sen kim? Sen dünya nimetinden ne anlarsın? Ey Müslüman Kapitalist Çocuk! Çekil karşımdan huzurdan: Ricâl ol kelp!

Koynumda meğerse Müslüman çocuk beslemişim, hal bu ki vampir melez karışımı anasına çekmiş birisiymiş Siirtli!

Dininin dilini bilsen de anlamaz dragoman derviş tutarsın parayla Yahudi çevirir öğretir gene anlamazdın Göktürk derdin Göttürk derdin afâkî!

100 yıl cumhur,150 de meşruiyet: hâlâ meşru değilsin Osman Pasham! Samos'tan Van'a kimse Dumdum. Ricâlinde hani Kürt aşiretler, hani oy depoların?

Kürtler Ermeniler en rahatları gene: Biz göçmeniz, her an geri yollanabiliriz: Bektaşi yaptınız yaranamadık, Nakşibendi olduk oğlancılık yapmayın!

Şeyhülislam ne demiş? Ben olmasam Halife'yi zaptedemezler, Ebusuut caddesiyim ben, Babâli benden sorulur, az hicap, mürekkebin kurusun Frenk!

Duydum ki Selanik'ten "Hareket Ordusu" yoldaymış, sabaha Fener Patrikhanesi önünde Fatih'in fermanı okunacak Vatikan elçisi nazırında Etfal!

İsmet Özel akut solunum yetmezliğinden cihaza bağlı yaşatılıyormuş, bir nefese hasretmiş, müridleri evinin önünde şamdan yakmış merasim var!

Fatih Çarşamba'dan Samsun sahil hitler otoyolu ile Teşvikiye teşvikli protokol ölü gömücü camii arası Tünel kazı çalışmaları hızlandırılmalı!

Size dini ayin serbestiyeti getiriyorum deyince bu laiklik değil oğlancılık sübyancılık koğuşçuluk milli türk talebe birliği adetleri vb. oluyormuş.

Abdülaziz fazla alafranga tuvalet gibiydi hallettiniz, e bu da öle, hadiniz: Mahmud-II'yi nerden bulup başa getirdiniz? Bak Bedrettin de orda…

Şişli Abide-i Hürriyet Anıtı resmi açılış töreni. Katakomb ayini, Konuşma, Tören, İstiklal Marşı, Dağılış. Mithat Pasha kafatası ayini gecesi.

Karabük Kömür İşletmeleri belgeselinde müthiş ifşaat, şefaat, Ergani, Ereğli, Muğla termik, SSCB Seydişehir CHP konuşuyor ve itiraf ediyor.

Malatya Prunus Armenicus'u ile meşhur Ermeni kentimizdir,1915 katliam ve tehcirinden sonra Kürt göçü ve iskân politikaları ile hassastır İ.İ.

Eyüp Sultan mezarı etrafında çöreklenen Ensar vakfı + tüysüz Arnavut öğrenciler için "Uluslararası Kosova Üniversitesi" tabela üniversitesi!

Üzmez Üzülür Üzülür de Süzülür / Her derde devâ / Ver Allahım bana Viagra / Renaud Barbaras fenomenoloji ekolü sen çok yaşa: Başarı Kolaydır.

Anaokullarında fiyat yarışı: Sanırım 6000 dolara 6 yaşında Edmund Husserl ve Jean Piaget, olmadı Monsouris ekolünde Ermeni Yahudi Bagdadi juniors.

Beydağları, Kastamonu, Amasya, Bilecik, Kaz dağları; Deliorman, Manisa, Aydın, Trabzon, Hopa ve Rize eşrafında ayaklanma belirtileri saptandı.

Hayrabolu, Keşan, Galipoli, Boğazkesen, Şarköy, Çorlu, Yalova, Kırklareli, Meriç boyları Halep, Istranca dağları, Bolu, Görele, İvedik, Es-es.

Şehzâde Bayexıt exunt, Hamlet girer: Sahne II, Akt IV, Pazaric, Derbent, Deliorman: Tirad. Bim ailesi Şok ailesine karşı A101 savaşları. Albayrak!

 Kavacık köprü,Milli Saraylar restorasyonunda mühim haberler cemar fırka cemaat Ümraniye Üsküdar belediyesi hareketliliği nöbetçi Yavuz Hilmi!

Trump, Adıyaman c.i.a. Menzil tarikatını ziyarete gelip Bagdadi Nakşibendi Kabir ziyaretlerinde bulunacak Hişam Hiram Harezm Hatemi Damascus.

Ensar vakfında iğdiş törenleri mason İslamlığı ile Semra Özal'ın Sisi cemaatini birleştirdi, Kuran analizi ve sayılarla yaşam koçluğu fenomen!

Dinayetin emir komuta zincirindeki bir İmam'dan iç burkan bir cuma hutbesi: satır arası imâlar, ağlayan ve ağlatan bir imam. Mutlaka indir dinle ve dinlet!

İşte o an gönül gözüm açıldı ve içimde sıcak bişi hissettim ve hocam bana yardım etti o şefaata ben de erdim diyen ermiş bir kadından yumuşal!

28 Şubatta hep beraber sırayla değil nüzulle sırası gelen gidiyor dünya malı ahretlik son perde camii ül beyân kaf ul kûn derkenâr muallakta!

Aleviler 'Kızılbaş' mı? MumSöndü ayini gerçek mi? HacıBektaş kimdir? Moğollar Anadolu'yu özgürleştirdi mi? Tarih dergisi.

Biz ailecek Sünniliğin Hanefi, hatta en sabî mezhebini seçtik ama küçük kardeşim Aleviliği seçti şimdi mutlu ama gelmiyor bize napmalıyız ailecek?

Bizim köyün pınarları hep Yezidî hep Mecusî tapınaklarımız evlerimiz dergâhlarımız ateşgâhlarımız ocaklarımız döllerimiz: biz şeytandan yaşlıyız!

 

21-25 Aralık 2016

 

21.07.2013

SİS'TANBUL

SİS’TANBUL!*




Sarmış yine âfâkını şehrimizin bir akıl tutulması

Ol zulûm ki çıkar Beyzâ ile peyder pey

Tazyikinin altında yapışmış ıslak giysileri,

Artık tozlu bir kesâfetten ibârettir bütün bir ahâli;

Bu tozlu ve heybetli yoğun sis bulutu ki bakarlar,

Ama dikkatle nüfûz eyleyemezler ol kalbine, korkarlar!



Lâkin sana lâyık bu derin mâdun görüntüsü,

Lâyıktır sana bu tesettür, ey mezâlim şahı!

Ey mezâlim Şahı… Evet, bu sisli sahne karadır,

Evet bu sahne ki senin şâ'şaan ile hâle geldi ateş!

Ey seçkin düğünleri şa'şaasının mehdi mezârı

Şarkın güya hâkimi, yeni câzibedârı;

Ey kanlı muhabbetlerin yeni nefret söylemlerin,

Pervasızca sîne-i millete karşı sefâhatın;

Ey Yeni Marmara'nın mavi deryası içinde

Ölmüş gibi dalgın uyuyan zinde güçler;

Ey köhne Bizans’tan, ey koca nefret muharrirleri,

Ey bin kocadan arta kalan bâkire şehir İstanbul;

Yüzünde hâlâ tazeliğin sırrını arama boşuna,

Titresin üstüne hâlâ nazar değdi diyen temâşâ.

Kazlıçeşme’den, uzaktan toplama gözlere sürgün

Halkına cebr’de ne de mûnis masum görünürsün!

Mûnis, fakat en kirli kadınlar gibi mûnis;

Üstünde coşan akıl hocalarının hepsine bî-his.

Te'sîs olunurken istibdat, bir dest-i izdivaç

Haremine katmış gibi zehirli lâneti!

Hep inkâr ile riyâ, dalgalanır zerrelerinde,

Bir zerre-i vicdan bulamazsın içerinde.

Hep riyâ, hep hased, hep mağduriyet edebiyatı;

Yalnız bu, yalnız bu mu gerisi mi teferruat

Milyonlara aldırmadan ecdâd arasından

Yalnız Yavuz mu vardır çıkacak pir-ü pâk?



Örtün evet, ey nafile… Örtün evet, ey Tarih’i;

Örtün ve müebbed uyuyun ve uyutun, ey yeni fâcire!..



Ey bu debdebeler, tantanalar, şanlar, meydanlar;

Ey katil ikiz kuleli, taşeron zindanlı tersanelerin;

Ey unutma ki esas olan hâyâ’dır, hayat’tır, en ulu ma'bed;

Sen o firavun sütunları dik ki, hepsi dine birer mukavemet,

Yitik mazîleri yenilerin nöronlarına nakletmeye me'mûr;

Ey sökük dişleri sırıtan kafile-i Sûr; hülo Bağdat, hülo Şam!

Ey yıkılan kubbeleri, ey şanlı mazinin münâcâtları;

Ey eski doğruluğun mahvili Ömeriye minâratı;

Ey çökük medreseler, yükselen adliyeler, mahkemecikler;

Ey servilerin koyu gölge siyâhında birer yer

Temîn edebilmiş nice bin tabiatlı mahlûkat;

‘Geçmişlere rahmet!’ dedirten o güzel şehr-i çeşmeler?

Ey türbeler, ey herbiri pirüpak yatan dedelere bir yâd

Yaşasalar seni ikâz edecek sâmit ve sâkin yatan ecdâd;

Ey senin süpermarketlerin değil, tin dolu o eski sokaklar;

Evet her açılan sahifesi bir vak'a sayıklayan o eski kitaplar

Vîrâneler, ey eşkiyanın mesken tuttuğu varoşlar;

Ey kapkara damlarla birer mâtem evi gibi duran.

Nerede o tevekkul eden âsûde şehrin sâkinleri;

Ey her biri bir leyleğe, bir çaylağa martıya mesken olmuş

O güzel ocaklar ki yıllarca sömürülmüş,

Yıllarca zamandan beri, tütmek ne unutmuş;

Ey midelerinizin tıka basa zehri önünde

Her belayı bir kader belleyen dini kaidede;

Her ihsanı sana değil fazl-ı tabîate yoran en mümin

Bir fıtrata sahip iken aç da olsa yaltaklanmayan;

Her ni'meti, her fazlı, her esbâbı

Gökten dilenen tevekkül ki, iki yüzlü!

Ey sath-ı kitap, ey şeref-i nutk ile mümtâz

İnsandaki şu körlüğü tel'in eden âvâz;

Uyan ey tebâ bir fâiden olsun ey bu zehri zamanda

Ey nâtıka, boşa nutuk atma nazar olmuş diye

Ey şimdi senin üzerine düşen hâtıra: nâmus!

Ey kıble-i ikbâle çıkan yol;

Öksüz, dul ağızlardaki her itirâzı ve intizarı;

Her şahsa masûmiyyet karinesi ve hürriyet gelinceye kadar

Bir hakk-ı teneffüs veren efsâne-i kadîm kaanûn;

Ey mahkemelerden mütemâdî sürülen hak;

Vicdanlara teslim edilen adalet;

Ey korkuyla kilitlenmiş ağızlar;

Ve sen ey reis-i millet, ki akpak, fakat iğrenç

Ey bâra değil Gezi’yi iki kat tavâf edip gezmeye gelenlere;

Ey taze kadına, ey onu ta'kîbe koşan gence;

Ey onları ziyarete gelen hicran içindeki mâderlerine

Hele ey kimsesiz, âvâre sokak çocuklarına…

Hele sizlere, Hele sizlere… Sen ne hakla saldırırsın?



Örtün evet, ey nafile… Örtün evet, ey Tarih’i, Şehri, Ahâliyi;

Örtün ve müebbed uyuyun ve uyutun, ey yeni devr-i fâcire!..





* Tevfik Fikret’in 18 Şubat 1317/3 Mart 1902 tarihli “Sis” adlı şiirinden (Tanin, 1324/1908, sayı 1) 21 Temmuz 2013 günü yeni Türkçe’ye ve yeni devre tarafımızdan uyarlanmıştır.



24.06.2012

ÇOK ESKİ ADIYLADIR: DEVRİM


Sabah pikniklerinden arta kalan Yalnız Selvi


Sıra sıra dağlardan sisli mektup gözlerden ucu yanık

Az içilip soğutulmuş masa başı sohbetlerinden izmarit

Hatalarının kulu göz nuru yemeni başlı mekteplerden terk

Örgütsel saçları firketeli Tuzluçayır dudaklı

Denizlerden gezmiş derdi kalmış âbidesi Hürriyet!



Bir bizdik orada ne kadar da azdık Çamlar altında

Bardaklarda Tanyeri’nden gün batımına dalgın

Hülya’lardan Çengelköy’lerden vapur sırtı dönüş

Mantı günü göz karası ham göz çukuru kuru

İmha günü verilen sözlerin yarısı tutuk İlliyet!

Zira bekleyen derviş Karakolhane’den bir Telgraf



Ve şimdi nerede o eski Karakollar eski derdest adresler

Var mı hasırlarda kaldı mı çayın ey Çaycı!

Kaldı mı eski vapurlardan dönen o en eski Sevgili tek

Neden düşman Cephe millet böyle Topyekûn

Nerede şu Sath-ı Müdafaa ey Cemiyet ey Kemiyet!



Ve sen böyle kaçıncı kuşak gözler çakmak Kıvılcım!

Ve sen Tarih’in baş aşağı duran diğer kavşakları

Var mı kaldı mı dokümanın Ev’de yakılacak

Sakla kaçır istersen gözlerini benden kuru ekmek

Hani bavulun senin hani trenin hani senin o Elveda’n?



Üsküdar’da ne bayram sabahı bu kapatılmış dükkânları

Bahardı çiçekti tozuttu avluda Topçular Sağmacılar

Hani nakliyen vardı Can durma bastığın bu toprak

Gözün ufukta hanidir bekler kapalı rotatifleri matbaan

Hani İşpil’den İran hayallerin eyler seni mazlum derler



Dilinizi ben kekemelerim siz çökün Sofalara dostlar

Bu Çardak altında ben beklerim siz Cem’lerde coşun Dostlar

! Hangi kıraathane alırsa sizi ben orada kıraat ederim

Dilimde bu hangi eşek arısı yüreği şişen yine benim

Yûnus söyler bana senin yürüyüş komitenin Elebaşı benim!



Çok eski adıyla İhtilâl’dır senin adın oğlum Devrim kızım Evrim

Babalar hayalini gözler oğullar kızlar Barışarak söyler

Hani bir Tarih vardır ya Tarih’ten içeri şemalarda olmayan

İşte bundan dağlanmıştır bu Coğrafya’da bütün aslan yürekler

Analar don kilot fanila hani nerede ey kalbim bu son Fasikül!



(Birol, Memed, Evrim ve

diğer bütün kötü arkadaşlara…)

24 Haziran 2012