Dolanma Türküsü
İstanbul'un her yeri deniz,
Ama deniz hiçbir yerde
Görünmez surlarla çevrili
Bir Bizans'a hapsolmuş gibi
Sarayın avlusunda dolanan bir halk,
Lakin ara sıra kayalıklarda ihlâl!
Bursa uyur bir kolu ovada bir kolu dağda,
Yaprakları yeşerir, terler uykusunda
Çatlak dudaklar, unutulmuş odalar
Uyuyan çocuklar, tıkırtılar…
Bayram olsa, bulutlar dağılsa
Çocuklar coşsa yemişler açsa…
Deniz yürüse, Bursa’ya varsa
İstanbul uyansa kendi efkarında…
Bursa’da odalar damlar
Odalarda uyur çocuklar
Hanlar içinde hamamlar
Hani neden şu gâmlar tasalar…
Uykum yok ne İstanbul’da ne Bursa’da
Yar yok diyar yok ne gam ne tasa
Bu kurna mermer karnı ince oya
Kah damda kah nigâr kapıda…
Gel diyar gel diyar anlat bana
Dün Manisa’da bugün Uşak’ta
Kütahya’da duman altında
Aydın’a varmam diyor…
Dün Bursa’da bugün Uşak’ta
Manisa’da Zonguldak’ta
Hani Bolu dağlarında
Yeşilinde Bilecik’te...
İstanbul'un her yeri deniz,
Ama deniz hiçbir yerde
Görünmez surlarla çevrili
Bir Bizans'a hapsolmuş gibi
Sarayın avlusunda dolanan bir halk
Lakin ara sıra kayalıklarda ihlâl!
Dolanma, dolanma,
Gel kapıma
Burası Konya burası Yozgat
Burası Çorum burası Sivas…
Dolanma, dolanma
Burası Mardin burası Antep
Gel kapıma
Burası Kars burası Digor
Gel kapıma…
Dolanma…
* Bursa'da Ramazan Bayramı vesilesiyle
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder