A Sarrasin / Bir Karabuğday
S/Z
Cathedral
of Lincoln ex-cathedra!
Lincoln
katedrali eski katedral!
Notorious
priest Anglican halt!
Kötü şöhretli
rahip Anglikan dur!
I will give
you a name of swelt Kelt!
Gehalten !
I will give
you a name of sweet Kelt,
Gehalt !
Like a gift sweet but a little bitter as a butter!
Sana tatlı gibi bir hediye,
Hem tatlı hem acı ince bir Kelt adı vereceğim!
Tatlı ama biraz tereyağı
kadar acı!
Hear the
joyful bells from where you are there,
across to me from your Belvedere!
Orada olduğun yerden, Belveder'inden
bana
doğru neşeli çanları duy!
I came from
my Eastern Easter Hell,
as far as
and forever for you,
so far from
Bizance, for a sejourn
open your
Mind!
Open and
initiate me to shadows mysteries of town,
I am yet an
old novis, a male infortunated,
an
innovation for your and as well as mine, our
Abenland
commun!
an Andern
and strange AnderlechtS!
DoğRu Cehennemimden geldim
Paskalya’da,
Bizans’tan uzak
Olabildiğince sonsuza kadar senin için,
Aç Zihnini!
Aç beni ve kasabanın gölge gizemlerine sok,
Ben henüz yaşlı bir acemi oğlan, talihsiz bir
erkeğim,
Senin ve benim için, yakında hepimiz için,
Abenland topluluğumuz için bir yenilik,
Bir Andern
ve garip bir AnderlechtS’im!
Come with
me on horse in discours,
open the
woods through purples colors
of this
nocturnal clair-obscur night,
initiate me
as well as near,
on the Hill
of nearest invisibility of visions,
as an ein für-sich,
upon Sight, inside outside offside,
themselves
of ass, out of impurity.
Benimle söylemde at üstünde gel,
bu karanlık gecede noktürnal mor renkleriyle
ormanı aç,
beni hem yakın hem de en yakin bir şekilde
başlat,
görüntülerin en yakın görünmezliği Tepesi'nde,
bir ein-für-sich
olarak, görüşte, içeride, dışarıda ofsayt,
kendiliğin dibinden, kirlilikten uzak.
I will tell
you Persians contes floral
and taste
flavour like a favor, rich of senses;
I will
battle like in a Papillon Battellery,
A Butterfly
on locked black flour!
on work and
hard labour almost
among
pavillons in our Palace
of Invisibily
on Chorus,
like an aumônier, a chaplain
a harmless
priest retired, a Saracen!
Anlatacağım sana Perslerin çiçeksi ve
tadı bir lütuf gibi, duyuları zengin,
Mesellerini;
Kelebekler Savaşhanesi’nde gibi savaşacağım,
Mühürlü kara un üzerinde çırpınan bir Kelebek!
Görünmezlik
Sarayı'mızdaki o neredeyse
pavyonlar arasında
İş ve
ağır emekle savaşacağım Koroda,
Hayırsever bir duacı, emekli bir sıradan rahip,
bir Sarazen
gibi!
21st March
2024, day of Newrooz,
For a Nephew,
perdu dans un “Nef
de Fou”
Trabzon (Trébizonde) tereyağı (bitter butter); alias Sinoplu Marcion (Marcion de Synope ; exilé « out of
Bizance » -comme dit bien le texte- ; exile dû à son doctrine
christique « obscurantist », « occulte » ; une sorte
de synchrétitisme entre la première chrétienité et la croyance d’Ahura Mazda,
Zaradoustra)
Occident; country of Afternoon; “Batan
Güneş Ülkesi” (Poème occulte d’Hölderlin)
A thing-for-itself (and not Ding-an-Sich –kendinde-Şey); bir
kendi-için (kendileceğin)
An Arab or Muslim, especially at the time of
the Crusades. A nomad of the Syrian and Arabian desert at the time of
the Roman Empire. Sina’dan Hristiyan Arap ; ve Karabuğday( ?)
Nephew, se dit en neerlandais et en afrikaan, “Neef”;soit dédié également au Neef de Delph.